0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi’nin iddiasına göre Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, Öcalan için şunu demiş: Ev hapsi diye bir şey yok. Adamın kendisi de çıkmak istemiyor. Bunlar nereden çıkıyor? Af diye bir şey yok. Bebek katiline af yok.

Selvi’nin bu iddiasına İmralı görüşmelerinden birkaç katkı yapmak isterim.

2013-2015 arası yapılan görüşmelerde, silah bırakma, çekilme vs konular konuşulurken, heyet sonrasını merak ediyor. Öcalan her seferinde olduğu gibi kendisine kurulduğunu söylediği  “komployu” aştığını, ev hapsinin pek de mühim olmadığını söylüyor!

S.S. Önder: Sizin konumunuz ne olacak?

A.Öcalan: (Gülerek) Ne ev hapsi ne de af, bunlara gerek kalmayacak. Herkes, hepimiz özgür olacağız. Şunu bilin ki, bu hamlem komployu boşa çıkaracaktır. Ben komployu aşıyorum. Başarılı olursam, ne KCK tutuklusu kalır ne başka tutuklu. Bu olmazsa elli bin kişiyle halk savaşı olacak. Ölen ölecek, ben karışmıyorum…  23 Şubat 2013-İmralı Notları

Öcalan’ın tutukluluk hali her seferinde gündeme geliyor. Görüşmeler “barış” ve “silah bırakma” eksenli olduğu için, PKK ve o dönem İmralı’ya giden heyet de “devlet ne verecek, size ne olacak?” minvalinde konuşunca, Öcalan barış gelince herkesin “özgür” olacağını söylüyor! Aksi durumda ise büyük bir iç savaş çıkacağını ima ediyor… Hatırlarsanız, DEM Eş Başkanı Tülay Hatimoğulları da “Gazze” benzetmesi yapmıştı…

A.Öcalan: Benim durumuma dair ne olabilir? Örneğin infaz erteleme olabilir. Cumhurbaşkanının da yetkisi var. Sağlık sorunları vesaire gerekçesiyle, sürecin sonuna kadar mesela. Fakat bunun olabileceğini sanmıyorum tabii. Siz yine de bunu AKP ile konuşmalısınız. Bunu konuşmamış olmanızı yadırgadım doğrusu.

S. S. Önder: Sayın Başkan, geçen defa size kendi durumunuzu sormamın nedeni buydu. Siz geçiştirdiniz. Ben ısrarla üçüncü defa sorunca siz cevap verdiniz.

A. Öcalan: Doğru, ben öyle ev hapsi, af falan olmaz dedim orada. Süreçle zaten hepimiz özgürleşeceğiz dedim.

S. S. Önder: Siz böyle söyleyince, biz de bu konuyu bizim konuşmamızı istemiyorsunuz şeklinde yorumladık.

A. Öcalan: Doğrudur, tamam. Siz yine de bu konuyu Adalet Bakanıyla konuşun… 18.3.2013-İmrali Notları

Bu görüşme notları, “tanınmayan” Dolmabahçe Mutabakatı sürecinde tutuldu. İmralı’ya giden heyet (kamuoyuna da yansıyan fotoğraflarda görünüyor), küçük yuvarlak bir masada Öcalan ile görüşüyordu.

O zamanlar kurulan Kamu Güvenliği Müsteşarı ve bir devlet “yetkilisi” eşliğinde yapılan bu toplantılar genişletilmek isteniyordu. Bundan dolayı da İmralı Adası’nda geniş bir toplantı salonu planı vardı (Yapıldı mı bilmiyorum). Geniş heyetlerin tartışacağı bir salon… Öcalan için de yeni bir yer düşünülüyordu! O ise bakın ne diyor o gün yapılan görüşmede?

A.Öcalan: Yeni yere geçmemem de bu gelgitler yüzünden olabilir. Televizyon meselesini de böyle yaptılar. Bunlar benim sinirimi bozuyor. Ben böyle basit tavizlerle ılımlılaştırılıp taviz verecek adam değilim. Apo şöyle taviz versin, yeni yerine geçsin deniyor. Böyle yaklaşılırsa asla geçmem. Ev hapsini de bu yüzden reddediyorum. Asıl benim rehine pozisyonuma son verilmelidir. Zaten çıkarsam etrafımda bir ordu koruma olacak. Yarısı bizden, yarısı istihbarattan falan. Ortalıkta gezecek halim yok herhalde… 21.7. 2013-İmralı Notları

Buradaki sözlere bakınca, neredeyse 26 senedir devletin “elinde” olan Öcalan, kendinden de “taviz” vermiyor! Her anı izlenen, ara sıra tecrit edilen ve kimseyle görüştürülmeyen Öcalan, ev hapsini de “taviz” vermemek için reddediyormuş! “Zaten çıkarsam…” derken de bir ihtimali dile getiriyor.

Tabi iş sadece “taviz” değil… Yakalandığı günden bu yana devletin tüm birimleriyle istişare halindeki Öcalan, dışarı çıkması halinde, yalnızca devletin değil ABD ve Barzani’nin de “evcilleşmiş” bir “Apo” istediğini iddia ediyor… Ona göre İmralı’da özgür!

A.Öcalan: Ben kendim bir İzleme Kurulu gibi çalışıyorum. Bunları okuduğumda benim tutsaklığımı, ev hapsi dahil, kendilerine bağlamak istediklerini anlıyorum. Evcilleşmiş, kendilerine bağlı bir Apo istiyorlar. Barzani de ABD de bunu istiyor. Ama ben müzakereye başladığım gün de söyledim: Ben burada zaten özgürüm dedim. Felsefi olarak, ideolojik bir tutsaklık yoktur, Tutsaklık olsaydı benimle müzakereye oturmazlardı. Ama tabii ki mekansal ve zamansal koşullar İmralı’da bir tutsaklıkla devam ediyor. Felsefi olarak böyle bir çalışma yapan bir insan tutsak değildir. / 26.6.2014-İmralı Notları

Velhasıl kelam, ev hapsiyle ilgili görüşme notları böyle… 12 yıl önce ev hapsi meselesi bu şekilde konuşuluyordu… İlerleyen süreçte, hem devlet kanadı hem Öcalan ne dedi bilmiyorum… Bu konuda bir mutabakata varıldı mı? Tüm bu süreci hep birlikte izleyip göreceğiz…

Volkan Koç